Ey zahmin! Ötesi sen berisi aşk.. Nasıl çıkarım bu yalnızlığın içinden? Ben şehadet ederim ki Gözlerin ölümden güzel.
Herkes mi kusursuz Hiç kimsenin yarası yok mu sarıLacak Herkes mi güçLü; kimse ağLamaz mı düşünce Kendine uzanacak bi eL aramaz mı Ben güçsüzüm düşerim ağLarım canım acır YaraLarım ve kusurLarım var : Sırf bu yüzden insanım! Sıradanım..
Umutların Umutlarımın Üzerini Örtsün
Hevesini kaçırmışsa yaşam Yastık altına saklanır umutlar...
Gitmelere takılı kaldıysa yürek Yorgan altı ağlar o mutlu gözler...
Yeltenip de konuşmuyorsa dudaklar Boğaza takılı kalmıştır sözcükler...
Gölgen izlemiyorsa peşin sıra adımlarını Gömülüyorumdur derin bir kuyuya...
Yüreğin yüreğime vurulsun seviyorum Ellerin ellerimi tutsun düşüyorum Gözlerin gözlerime baksın göremiyorum Umutların umutlarımın üzerini örtsün üşüyorum Hayallerin hayallerimi sarsın bitiyorum Her cümlemde çoğalarak biraz daha sana ölüyorum..
Varlığına hasret kaldığım . . . nerdesin ? . Yokluğun zarar isyandayım sen sevabım ol! sen günahım! Kala kala bir canım kaldı yapayanlızım....
Diz boyu hicran. Kapılardan geçilmiyor yüzüstü. Aşk yüzüme düş yüzüstü!
Diz boyu hicran. Kapılardan geçilmiyor yüzüstü. Aşk yüzüme düş yüzüstü!
Ellerim kanlı savaşlardan kalma yorgunluğun aynasından döndü henüz. Bu yüzden ağırım kirpiklerim(d)e. Dün gece limanı eksik düşlerimden bir gemi kalktı yine. acımla uğurladım. Vedasızdı gözyaşım. Avutamadım gözlerimi közle. Düştü... Közdü... illa ki yakmalıydı! Bu yara kabuk bağlamaz gülüşünsüz...
Uzun sabahlarda boynumda senden kalan mühür. Sanki Süleyman mührü. Koridorlarda kederlerimden uzun gölgemle savaştım. Ben yenildim/mağrurdur uykusuzluğum benim.
Son ses sustu... Ses ağlamadan avunmadım... Eceli erken hayatın avlusunda kendimi kefenledim... Eyyy AŞKK ben sana böylesi yenildim....